Avrupa’ya İhracat Yapan Türk Firmalarına Etkileri ve İnşaat İskelesi Sektörüne Yansımaları
Avrupa Birliği (AB), iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefi doğrultusunda önemli adımlar atıyor. Bu çerçevede, Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması (Carbon Border Adjustment Mechanism - CBAM), AB’nin yeşil dönüşüm politikalarının önemli bir ayağını oluşturuyor. CBAM, AB’ye yapılan ithalatta karbon yoğun ürünlerden ek vergi alınmasını öngören bir sistem. Bu mekanizma, özellikle Türkiye gibi AB’ye yoğun ihracat yapan ülkeleri ve bu ülkelerdeki çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen gibi sektörleri doğrudan etkileyecek.
Bu makalede, CBAM’ın ne olduğu, nasıl uygulanacağı, Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatına olası etkileri ve özellikle Türkiye’deki inşaat iskelesi ve kalıp üreticileri üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde incelenecektir.
CBAM, AB’nin "Fit for 55" paketi kapsamında geliştirilen bir karbon kaçağını önleme mekanizmasıdır. Temel amacı, AB içinde karbon fiyatlandırması (Emisyon Ticaret Sistemi - ETS) nedeniyle rekabet gücü azalan yerel üreticileri korumak ve aynı zamanda küresel emisyonları azaltmaktır.
CBAM, AB’ye ithal edilen belirli ürünlerin üretiminde açığa çıkan karbon emisyonları için ek bir maliyet getiriyor. Böylece, AB dışındaki üreticilerin, AB içindeki firmalara göre daha ucuz ve kirletici üretim yaparak haksız rekabet avantajı elde etmesi engellenmeye çalışılıyor.
(Aşamalı Olarak Uygulanacak)
CBAM’ın geçiş dönemi 1 Ekim 2023’te başladı ve 2026’dan itibaren tam olarak uygulanacak. 2034’e kadar kademeli olarak AB’nin mevcut ETS sistemiyle entegre edilecek.
CBAM’ın işleyişi şu şekilde olacak:
Emisyon Raporlaması: AB’ye ihracat yapan firmalar, ürünlerinin üretimindeki karbon ayak izini belgelemek zorunda.
CBAM Sertifikası Satın Alma: İthalatçılar, ürünlerin karbon içeriğine göre CBAM sertifikası alacak. Bu sertifikaların fiyatı, AB’deki karbon fiyatlarıyla (ETS) bağlantılı olacak.
Yerel Karbon Fiyatlandırması Düşülüyor: Eğer ihracatçı ülke (örneğin Türkiye) kendi karbon vergisi veya emisyon ticaret sistemi uyguluyorsa, bu maliyet CBAM’dan düşülecek.
Türkiye, AB’nin en büyü tedarikçilerinden biri ve özellikle çelik, alüminyum ve çimento gibi CBAM kapsamındaki sektörlerde önemli bir ihracatçı.
Demir-çelik: Türkiye, AB’ye yılda 10 milyar dolar civarında çelik ihraç ediyor.
Alüminyum: Yıllık ihracat 1,5 milyar dolar seviyesinde.
Çimento: AB pazarında önemli bir paya sahip.
TÜİK ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’nin AB’ye yaptığı ihracatın yaklaşık %40’ı CBAM kapsamındaki sektörlerden oluşuyor. Bu durum, CBAM’ın Türk sanayisi üzerinde ciddi bir maliyet artışına yol açabileceğini gösteriyor.
Çelik sektöründe ton başına 50-100 Euro ek maliyet öngörülüyor.
Alüminyumda bu maliyet daha da yüksek olabilir.
Çimento sektörü de yüksek emisyon yoğunluğu nedeniyle risk altında.
Eğer Türkiye kendi ulusal karbon fiyatlandırma mekanizmasını (ETS benzeri) devreye sokmazsa, CBAM maliyetleri doğrudan ihracatçıya yüklenecek.
Türkiye, inşaat iskelesi ve kalıp sistemleri üretiminde Avrupa’nın önemli tedarikçilerinden biri. Bu sektör, büyük ölçüde çelik ve alüminyum kullanıyor. Dolayısıyla CBAM, bu firmaları doğrudan etkileyecek.
Maliyet Artışı: CBAM nedeniyle çelik ve alüminyum fiyatları artarsa, iskele ve kalıp maliyetleri de yükselecek.
Rekabet Kaybı: AB pazarında fiyat avantajını kaybeden Türk firmaları, Bangladesh, Çin veya Hindistan gibi rakiplere karşı zorlanabilir.
Yeşil Dönüşüm Zorunluluğu: AB müşterileri, düşük karbonlu üretim talep edecek. Bu da Türk üreticilerinin enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları yapmasını gerektirecek.
Yeşil üretime geçen firmalar, AB pazarında tercih edilebilir hale gelecek.
Karbon nötr üretim sertifikaları (EPD, ISO 14064) alan firmalar rekabet avantajı kazanacak.
AB fonlarından yeşil dönüşüm projeleri için destek alınabilir.
Ulusal Karbon Fiyatlandırma Mekanizması: Türkiye’nin kendi ETS sistemini kurması, CBAM maliyetlerini düşürebilir.
Temiz Üretim Teknolojilerine Yatırım: Enerji verimliliği, hidrojen bazlı çelik üretimi gibi yenilikçi yöntemler benimsenmeli.
AB Yeşil Mutabakatı Destek Programları: KOSGEB ve TÜBİTAK’ın sağladığı hibelerden faydalanılmalı.
Sektörel İş Birlikleri: Çelik, alüminyum ve inşaat sektörleri, karbon ayak izini azaltmak için ortak projeler geliştirmeli.
Detaylı Bilgi ve Aksiyon Adımları
Avrupa Birliği'nin Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması (CBAM), Türk ihracatçıları için hem bir uyum zorunluluğu hem de sürdürülebilir üretime geçiş fırsatı sunuyor. Önceki makalemizde CBAM'ın temel prensiplerini ve sektörel etkilerini incelemiştik. Bu yazıda, Türkiye'deki üreticilerin CBAM sürecine hazırlanmak için izleyebilecekleri somut adımları ve detaylı bilgi edinme kanallarını ele alacağız.
1. Resmi Kaynakların Takibi
Avrupa Komisyonu CBAM Portalı:
En güncel mevzuat ve teknik dokümanlar için: https://taxation-customs.ec.europa.eu/carbon-border-adjustment-mechanism_en
Özellikle "Implementation Guidance" bölümünde raporlama şablonları ve örnek hesaplamalar bulunmaktadır.
Ticaret Bakanlığı Rehberleri:
AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı "CBAM Uyum Kılavuzu"
Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamındaki destek programları
2. Sektörel Çalışma Gruplarına Katılım
TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği):
Düzenli olarak yapılan "CBAM Bilgilendirme Webinarları"
Sektörel bazlı çalıştaylar (Özellikle çelik, alüminyum ve kimya sektörleri için)
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TCÜD):
Avrupa Çelik Birliği (EUROFER) ile ortak çalışmalar
Karbon ayak izi hesaplama metodolojisi eğitimleri
3. Teknik Kapasite Geliştirme
Emisyon Hesaplama Araçları:
ISO 14064-1 sertifikalı karbon ayak izi yazılımları
TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen yerel çözümler
Üretim Süreci İzleme:
Enerji verimliliği ölçüm sistemleri (ISO 50001)
Hammadde tedarik zinciri karbon takibi (Scope 3 emisyonları)
4. Finansal Destek Mekanizmaları
KOSGEB Yeşil Üretim Hibeleri:
CBAM uyumlu üretim hatları için %60'a varan hibe
Danışmanlık desteği kapsamında karbon hesaplama hizmetleri
Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TURSEFF):
Enerji verimliliği yatırımları için düşük faizli krediler
Temiz üretim teknolojilerine özel finansman paketleri
5. Uluslararası İş Birlikleri
AB Teknik Yardım Programları:
Horizon Europe kapsamında CBAM uyum projeleri
EIT Climate-KIC'in karbon nötr sanayi girişimleri
Sertifikasyon Kuruluşları:
Uluslararası geçerli EPD (Environmental Product Declaration)
PAS 2050 standardına uygun ürün karbon ayak izi belgelendirmesi
Sonuç ve Eylem Çağrısı
CBAM sürecinde bilgiye erişim kadar bu bilgiyi operasyonel süreçlere entegre etmek de kritik önem taşıyor. Türk üreticileri için önerilen aksiyon planı:
Bu adımları takip eden Türk sanayisi, CBAM'ı bir maliyet unsuru olmaktan çıkarıp rekabet avantajına dönüştürebilir.
CBAM, Türkiye’nin AB’ye ihracat yapan sektörleri için hem bir risk hem de yeşil dönüşüm fırsatı sunuyor. Özellikle inşaat iskelesi ve kalıp üreticileri, çelik ve alüminyum maliyetlerindeki artıştan doğrudan etkilenecek. Ancak, erken aksiyon alan firmalar, sürdürülebilir üretim modelleriyle rekabet avantajı elde edebilir.
Türkiye’nin atması gereken adımlar:
✔ AB’nin CBAM raporlama kurallarına uyum sağlamak,
✔ Karbon yoğun sektörlerde temiz enerjiye geçişi hızlandırmak,
✔ Ulusal karbon piyasası oluşturmak,
✔ İhracatçı firmaları CBAM’a hazırlamak için eğitim ve destek programları düzenlemek.
CBAM, Türkiye’nin sanayi politikalarını yeniden şekillendirecek bir dönüm noktası olabilir. Doğru stratejilerle, bu süreç bir tehditten fırsata dönüştürülebilir.
Kaynakça ve İleri Okuma
Avrupa Komisyonu CBAM Dokümanları (2023)
TÜİK İhracat Verileri (2023)
Türk Çelik Üreticileri Derneği Raporları
Dünya Bankası, "Carbon Pricing for Green Transition" (2022)
İSO, "AB Yeşil Mutabakatı ve Türk Sanayisi" (2023)
TÜSİAD "CBAM'a Hazırlık Rehberi" (2023)
İSO "AB Yeşil Mutabakatı Uygulama Kılavuzu"
Dünya Bankası "Türkiye'de Karbon Fiyatlandırma Seçenekleri" Raporu
© Telif Hakları Saklıdır 2025